Bengu
New member
Hislerini Bastırmak: Bir İçsel Mücadele
Hepimizin hayatında zaman zaman duygusal iniş çıkışlar, stresli anlar ve zorlayıcı deneyimler yaşadığımızı biliriz. Ancak, çoğu zaman bu duyguların üstünü örterek devam ederiz. Peki, hislerini bastırmak ne demek? Gerçekten nasıl hislerin üstünü örtmek, duygusal bir yıkım yaratabilir mi? Gelin, hislerini bastırmanın ne anlama geldiğini daha derinlemesine inceleyelim ve bu durumu daha iyi anlamak için çeşitli veriler ve örnekler üzerinden bakalım.
Hislerini Bastırmak Nedir?
Hislerini bastırmak, genellikle bir kişinin duygusal veya psikolojik durumunu kabul etmeyip, bu duyguları dışa vurmak yerine içsel olarak gizlemeye çalışmasıdır. Bu durum, bilinçli veya bilinçsiz olarak gerçekleşebilir. Örneğin, bir kişi acı verici bir deneyimi yaşadıktan sonra bu duyguyu bastırabilir, çünkü dış dünyadan kabul görmek veya zayıf görünmemek isteyebilir. Ancak bu durum, kısa vadede rahatsızlıkları hafifletse de uzun vadede psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açabilir.
Hislerini Bastırmanın Psikolojik Etkileri
Çeşitli psikolojik araştırmalar, duygularını bastıran kişilerin uzun vadede daha fazla anksiyete, depresyon ve stres yaşadıklarını göstermektedir. 2017 yılında yapılan bir çalışmada, duygularını bastıran bireylerin daha yüksek düzeyde kaygı ve depresyon belirtileri gösterdiği tespit edilmiştir (Gross, 2017). Duygusal bastırmanın, beynin stresle başa çıkma yollarını engelleyerek psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği bilinmektedir. Bu durum, özellikle anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların temelinde önemli bir rol oynayabilir.
Bunların yanı sıra, hislerin bastırılması bedensel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Uzun süre bastırılan duygular, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kalp hastalıkları gibi fiziksel rahatsızlıkların gelişimine yol açabilir.
Erkekler ve Hislerini Bastırmak
Erkeklerin duygusal bastırması, genellikle toplumsal cinsiyet normlarından kaynaklanır. Birçok kültürde erkekler, duygularını ifade etmekten kaçınarak daha “güçlü” ve “mantıklı” olmaları gerektiği mesajını alırlar. Bu, özellikle batı toplumlarında “erkekler ağlamaz” gibi klişelerin etkisiyle daha belirgindir. 2015 yılında yapılan bir araştırma, erkeklerin kadınlara kıyasla duygusal stresle daha az başa çıktıklarını ve bu nedenle daha fazla içsel sıkıntı yaşadıklarını göstermektedir (Mahalik, 2015).
Ancak, erkeklerin bu duygusal bastırma davranışları, zamanla psikolojik bozukluklar, alkol bağımlılığı ve şiddet gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Örneğin, bir erkek iş yerinde yaşadığı stresli bir durumu bastırarak evine geldiğinde, aile içindeki ilişkilerine de yansıyabilir. Bu durum, sosyal ilişkilerin zayıflamasına ve bireyin yalnızlık hissi yaşamasına neden olabilir.
Kadınlar ve Hislerini Bastırmak
Kadınlar da duygusal bastırma yaşasa da, genellikle bu durum farklı bir biçimde tezahür eder. Kadınlar, toplumsal olarak empatik ve duygusal bakış açılarıyla daha çok ilişkilendirilse de, toplumsal baskılar onları bazen duygusal zorlukları gizlemeye yönlendirebilir. Kadınların da kendilerini zayıf veya yetersiz hissetmelerinden korkarak, üzülmek veya duygusal ihtiyaçları hakkında açıkça konuşmak yerine, sıkça kendilerini baskı altına almaları mümkündür.
Kadınların duygusal olarak baskı altında kalması, özellikle aile içindeki rollerine ve toplumsal beklentilere de bağlanabilir. Örneğin, annelik sorumluluğuyla yüzleşen bir kadın, duygusal olarak yıpransa da bu duyguları ifade etmekten kaçınabilir. Çünkü, toplumdan gelen annelik mükemmelliği beklentisi, kadınları baskı altına alabilir. Bu durumda hislerini bastırmak, kadının zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açabilir.
Hislerini Bastırmanın Sonuçları
Duygusal bastırma, kısa vadede bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede birçok olumsuz sonucu beraberinde getirir. Bu sonuçların başında, psikolojik bozukluklar gelir. Bastırılan duygular bir şekilde dışa vurum bulur ve bu durum, öfke, kaygı, depresyon gibi duygusal bozuklukları tetikleyebilir. Birçok terapi yaklaşımında, hislerin açığa çıkarılması ve bu duygularla yüzleşilmesi gerektiği vurgulanır.
Duygusal bastırmanın bir diğer sonucu da fiziksel sağlık sorunlarıdır. 2010 yılında yapılan bir araştırmada, duygusal baskı altında kalan bireylerin bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı ve daha fazla hastalık riski taşıdığı belirtilmiştir (Kiecolt-Glaser et al., 2010). Bu durum, vücutta daha fazla iltihaplanma ve stres hormonlarının salgılanmasına yol açabilir.
Hislerini Bastıran Birini Desteklemek
Eğer yakın çevrenizde hislerini bastıran birini gözlemliyorsanız, ona destek olmak önemlidir. Öncelikle, duygusal ifadeyi teşvik eden bir ortam yaratmak gerekir. Bireylerin duygusal olarak kendilerini rahat hissettikleri bir alan, onları duygularını ifade etmeye cesaretlendirebilir. Ayrıca, hislerin bastırılmasının olumsuz sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak, bu durumu yaşayan kişilerin yardım almasına yönlendirebilir.
Sonuç olarak, duygusal bastırma, her birey için farklı şekilde deneyimlenebilir ve anlaşılabilir. Ancak, hisleri bastırmanın uzun vadede getireceği psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları, bu durumu ciddi şekilde ele almamızı gerektiriyor. Kendi duygusal sağlığımıza dikkat etmek, hem kendimize hem de çevremizdekilere daha sağlıklı bir yaşam sunmamıza olanak tanıyacaktır.
Hepimizin hayatında zaman zaman duygusal iniş çıkışlar, stresli anlar ve zorlayıcı deneyimler yaşadığımızı biliriz. Ancak, çoğu zaman bu duyguların üstünü örterek devam ederiz. Peki, hislerini bastırmak ne demek? Gerçekten nasıl hislerin üstünü örtmek, duygusal bir yıkım yaratabilir mi? Gelin, hislerini bastırmanın ne anlama geldiğini daha derinlemesine inceleyelim ve bu durumu daha iyi anlamak için çeşitli veriler ve örnekler üzerinden bakalım.
Hislerini Bastırmak Nedir?
Hislerini bastırmak, genellikle bir kişinin duygusal veya psikolojik durumunu kabul etmeyip, bu duyguları dışa vurmak yerine içsel olarak gizlemeye çalışmasıdır. Bu durum, bilinçli veya bilinçsiz olarak gerçekleşebilir. Örneğin, bir kişi acı verici bir deneyimi yaşadıktan sonra bu duyguyu bastırabilir, çünkü dış dünyadan kabul görmek veya zayıf görünmemek isteyebilir. Ancak bu durum, kısa vadede rahatsızlıkları hafifletse de uzun vadede psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açabilir.
Hislerini Bastırmanın Psikolojik Etkileri
Çeşitli psikolojik araştırmalar, duygularını bastıran kişilerin uzun vadede daha fazla anksiyete, depresyon ve stres yaşadıklarını göstermektedir. 2017 yılında yapılan bir çalışmada, duygularını bastıran bireylerin daha yüksek düzeyde kaygı ve depresyon belirtileri gösterdiği tespit edilmiştir (Gross, 2017). Duygusal bastırmanın, beynin stresle başa çıkma yollarını engelleyerek psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği bilinmektedir. Bu durum, özellikle anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların temelinde önemli bir rol oynayabilir.
Bunların yanı sıra, hislerin bastırılması bedensel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Uzun süre bastırılan duygular, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kalp hastalıkları gibi fiziksel rahatsızlıkların gelişimine yol açabilir.
Erkekler ve Hislerini Bastırmak
Erkeklerin duygusal bastırması, genellikle toplumsal cinsiyet normlarından kaynaklanır. Birçok kültürde erkekler, duygularını ifade etmekten kaçınarak daha “güçlü” ve “mantıklı” olmaları gerektiği mesajını alırlar. Bu, özellikle batı toplumlarında “erkekler ağlamaz” gibi klişelerin etkisiyle daha belirgindir. 2015 yılında yapılan bir araştırma, erkeklerin kadınlara kıyasla duygusal stresle daha az başa çıktıklarını ve bu nedenle daha fazla içsel sıkıntı yaşadıklarını göstermektedir (Mahalik, 2015).
Ancak, erkeklerin bu duygusal bastırma davranışları, zamanla psikolojik bozukluklar, alkol bağımlılığı ve şiddet gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Örneğin, bir erkek iş yerinde yaşadığı stresli bir durumu bastırarak evine geldiğinde, aile içindeki ilişkilerine de yansıyabilir. Bu durum, sosyal ilişkilerin zayıflamasına ve bireyin yalnızlık hissi yaşamasına neden olabilir.
Kadınlar ve Hislerini Bastırmak
Kadınlar da duygusal bastırma yaşasa da, genellikle bu durum farklı bir biçimde tezahür eder. Kadınlar, toplumsal olarak empatik ve duygusal bakış açılarıyla daha çok ilişkilendirilse de, toplumsal baskılar onları bazen duygusal zorlukları gizlemeye yönlendirebilir. Kadınların da kendilerini zayıf veya yetersiz hissetmelerinden korkarak, üzülmek veya duygusal ihtiyaçları hakkında açıkça konuşmak yerine, sıkça kendilerini baskı altına almaları mümkündür.
Kadınların duygusal olarak baskı altında kalması, özellikle aile içindeki rollerine ve toplumsal beklentilere de bağlanabilir. Örneğin, annelik sorumluluğuyla yüzleşen bir kadın, duygusal olarak yıpransa da bu duyguları ifade etmekten kaçınabilir. Çünkü, toplumdan gelen annelik mükemmelliği beklentisi, kadınları baskı altına alabilir. Bu durumda hislerini bastırmak, kadının zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açabilir.
Hislerini Bastırmanın Sonuçları
Duygusal bastırma, kısa vadede bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede birçok olumsuz sonucu beraberinde getirir. Bu sonuçların başında, psikolojik bozukluklar gelir. Bastırılan duygular bir şekilde dışa vurum bulur ve bu durum, öfke, kaygı, depresyon gibi duygusal bozuklukları tetikleyebilir. Birçok terapi yaklaşımında, hislerin açığa çıkarılması ve bu duygularla yüzleşilmesi gerektiği vurgulanır.
Duygusal bastırmanın bir diğer sonucu da fiziksel sağlık sorunlarıdır. 2010 yılında yapılan bir araştırmada, duygusal baskı altında kalan bireylerin bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı ve daha fazla hastalık riski taşıdığı belirtilmiştir (Kiecolt-Glaser et al., 2010). Bu durum, vücutta daha fazla iltihaplanma ve stres hormonlarının salgılanmasına yol açabilir.
Hislerini Bastıran Birini Desteklemek
Eğer yakın çevrenizde hislerini bastıran birini gözlemliyorsanız, ona destek olmak önemlidir. Öncelikle, duygusal ifadeyi teşvik eden bir ortam yaratmak gerekir. Bireylerin duygusal olarak kendilerini rahat hissettikleri bir alan, onları duygularını ifade etmeye cesaretlendirebilir. Ayrıca, hislerin bastırılmasının olumsuz sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak, bu durumu yaşayan kişilerin yardım almasına yönlendirebilir.
Sonuç olarak, duygusal bastırma, her birey için farklı şekilde deneyimlenebilir ve anlaşılabilir. Ancak, hisleri bastırmanın uzun vadede getireceği psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları, bu durumu ciddi şekilde ele almamızı gerektiriyor. Kendi duygusal sağlığımıza dikkat etmek, hem kendimize hem de çevremizdekilere daha sağlıklı bir yaşam sunmamıza olanak tanıyacaktır.