Manzara bana ticari bir salonu hatırlatıyor. Düşen yapraklardan yapılmış bir halının üzerinde eski bir kanepe, bir ofis masası ve iki tekerlekli sandalye. Ancak kabul odasının arkasında böğürtlen, böğürtlen ve alıç ormanının dikenleri arasında bir çalılık uzanıyordu. Bir yangın, bükülmüş borulu...